29 Nisan 2012 Pazar

Akira Kurosawa'nın Rashomon'u: İnsanoğlu zayıftır, o yüzden yalan söyler, hatta kendine bile!

Beş karakterden her biri diğerleriyle ortak yaşayıp, farklı bir açıdan göz(lem)lediği bir cinayet olayını onlardan farklı bir şekilde anlatıyorsa ortada bambaşka bir gerçek vardır ya da olabilir...

Japon sinema ustası Kurosawa, Rashomon ile yargının fizyolojisini masaya yatırmış.
Bu kurmacada neyin gerçek, neyin yalan olduğuna dair kararı verme insiyatifi -zekice- yargıyı temsil etmesi beklenen izleyene bırakılmış...    

Kurosawa, biyografisinde; "Rashomon'un hayatın bir yansıması olduğunu ve hayatın da hiçbir zaman berrak anlamlar taşımadığını" ifade etmiş.

Kurosawa'nın ve Japon sinema kültürünün külliyatında ve daha da önemlisi dünya sinema tarihinde çok mühim bir yer teşkil eden Rashomon dikkatle izlenmesi gereken bir fenomendir (Fr. phenomene; duyularla algılanan şey).

Rashomon'un değerli bir başka özelliği sinematografik anlamda çığır açıcı farklı denemelere girişilmiş; basit, yaratıcı yepyeni teknikler kullanılmış olmasıdır.
Kurosawa, işin görsel yanını neredeyse tamamiyle çok güvendiği görüntü yönetmeni Kazuo Miyagawa'ya teslim etmiş.
Miyagawa da bu fırsattan istifade ederek yaratıcılığını sonuna kadar kullanmış:

Kamerayı bir ilk olarak doğrudan güneşe nişanlamış mesela...







Rashomon, avangard (öncü) kimliği ile 20nci yüzyılın en yenilikçi ve yaratıcı sinema yapıtlarından biridir.

RASHOMON, gerçekle yalanı birbirinden ayıran ince bir çizgidir!

Büyük Usta Akira Kurosawa'ya Saygılarımla,

Akira Kurosawa (1910 - 1998)

Dip Not: Rashomon, antik Kyoto ile Nara şehirleri arasındaki Suzaku Avenue'nun güneyinde yer alan büyük geçit kapısıdır. Sözcük, 'Şehrin ana giriş kapısı' anlamını taşır.

Rashomon


Filmin Künyesi:

Rashomon - 1950

Yönetmen: Akira Kurosawa
Senaryo: Ryunosuke Akutagawa (hikayenin yazarı), Akira Kurosawa
Görüntü Yönetmeni: Kazuo Miyagawa
Oyuncular: Toshiro Mifune, Machiko Kyo ve Masayuki Mori

Süre: 88 dak
Ses Kaydı: Mono
Renk: Siyah Beyaz
Yapımcı: Daiei Motion Picture Company


İyi Seyirler,

Esen K.

Bir dakika ne kadar uzun sürebilir ki: Yanıtı Vargtimmen'de

Antik Romalılar gece ile şafak vakti arasında geçen zamana kurtların zamanı (Hour of the Wolf – Vargtimmen) derlerdi. İnsanlar bu zaman zarfında demon(iblis, cin)ların güçlerinin doruk noktasına ulaştığına inanırlardı. Onlara göre kabusların en sık görüldüğü bu saatlerde ölüm ve doğum oranları da artardı. 


İsveç dilinde bu tabir için bitişik bir sözcük kullanılır: Vargtimmen (Kurtların zamanı).

Demon'lar tarafından sık sık ziyaret edilen sanatçı Johan Borg (Max von Sydow) akıl sağlığını ve sanatsal cesaretini yitirmemek için ciddi bir mücadele vermektedir. Tüm gayretine ve soğukkanlılığına karşın Johan'a yardımcı olamayan çaresiz eşi Alma (Liv Ullmann) ister istemez onun halüsinasyonlarına ortak olmaya başlar. İlerleyen zamanla birlikte Johan'ın zihni çözülmeye devam edince, Alma; aşkı, sevgisi ile kendi hayatı ve geleceği arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. 

Baştan uyarayım: Film karanlık ve zor bir psikolojik dram tadında... Hatta horror bir tarafı bile olduğu söylenebilir...

Filmden alıntıladığım ve beni çok etkileyen yaklaşık 1.5 dakikalık bir kesit var ki... Hani zamanın göreceliğine kanıt olabilecek kadar sağlam bir sahne. 

Görecelik derken, bazen bir dakika bir ömür gibi gelir ya insana, bazense bir ömür göz açıp kapayıncaya kadar akıp geçer ya... 

Alma'ya ve izleyene bir ömür gibi gelen O bir dakikayı sunuyor bize Johan:






Sormak isterim sessizce; O bitmek bilmeyen bir dakikada yaşadığın; Alma'ya, bana yaşattığın bir kabus değilse nedir ya da kabus nedir Johan




Ne görmek istersen onu görürsün!

Filmin Künyesi:

Vargtimmen (Hour of the Wolf) - 1968

Yönetmen: Ingmar Bergman
Senaryo: Ingmar Bergman
Görüntü Yönetmeni: Sven Nykvist
Oyuncular: Max von Sydow, Liv Ullmann ve Gertrud Fridh

Süre: 90 dak
Ses Kaydı: Mono
Renk: Siyah Beyaz
Yapımcı: Svensk Filmindustri (SF)

Esen K.



28 Nisan 2012 Cumartesi

Her daim güncel kalacak bir başyapıt: Ingmar Bergman'ın Skammen'i

Savaş dediğin nedir ki? 1, 2 ya da 3 değil de 100, 1000, 10000, 100000 belki de 1000000larca insanın katledilmesidir altı üstü, öyle değil mi...


Düşünsenize; küçücük bir adada orta yaşlı bir çift olarak, siyasetle, dışarda olan-bitenle, şunla-bunla hiçbir alakanız yokken, bahçenizde, seranızda ufak-tefek tarım yaparak iyi kötü geçinip, mutlu-mesut yaşayıp giderken mütevazi yuvanızda;
bir anda kimin kiminle karşı karşıya olduğu belli olmayan ve her an birileri tarafından öldürüleceğinizi bildiğiniz ama bunun kimin tarafından gerçekleştirileceğini kestiremediğiniz bir savaş durumunun ortasında buluverirsiniz kendinizi bir anda...

Sonrası: Silahlar, bombalar, savaş şemsiyesi altında cereyan eden kişisel ve karşılıklı sorgulamalar, hesaplaşmalar, savaşan her iki taraftan da gelen tacizler, vesaireler...

Derken Bergman'ın psikolojik derinliği yine eksik olmayan en toplumsal-gerçekçi yapıtıyla karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.

Her daim güncelliğini koruyacak, unutulmayacak sağlam bir eser...


Hepimiz utanmalıyız etrafta olup-bitenden!


Liv Ullmann ile Max von Sydow'un oyunculukları ve Sven Nykvist'in görüntüleri her zamanki gibi olağanüstü.

Fazla söze gerek yok. Gözlerinizin, kulağınızın ve kalbinizin pasını silin derim arada bir iyi sinema örnekleri ile...

Ingmar Bergman Usta'ya Saygılarımla,

Eva (Liv Ullmann) ve Jan Rosenberg (Max von Sydow)


Filmin Künyesi:

Skammen (Shame) - 1968

Yönetmen: Ingmar Bergman
Senaryo: Ingmar Bergman
Görüntü Yönetmeni: Sven Nykvist
Oyuncular: Liv Ullmann, Max von Sydow, Sigge Fürst ve diğerleri.

Süre: 103 dak
Ses Kaydı: Mono
Renk: Siyah Beyaz
Yapımcılar: Cinematograph AB, Svensk Filmindustri (SF)

Esen K.