Gus van Sant, Amerikan sinemasının son dönem yenilikçi cesur yönetmenlerinden.
Eserlerinden; Cannes'da
Altın Palmiye ile birlikte
En İyi Yönetmen ödülleri ile taçlandırılan
Elephant (2003) su gibi akan
deneysel kurgusuyla ve göz alıcı
renkleriyle öne çıkarken; Utah coğrafyasının eşsiz çölünde, çakılında kayda alınan
Gerry (2002) minimalizmin doruklarında dolanır.
Van Sant'ın en cesur girişimi
1998 senesinde Alfred Hitchcock'un
Psycho'sunun (1960) karbon kopyasını çıkarmak olmuştur kuşkusuz.
Şu
kopyalama meselesini biraz açalım: Jeneriğinden tutun da, diyaloglarına, müziklerine, sahne planlarına, Hitchcock'a özgü kamera hareketlerine dek herşey orijinalinin birebir aynısı neredeyse...
Doğal olarak oyuncular ve mekanlar farklı.
Orijinal Psycho
siyah-beyaz iken ikizi
renkli.
50'li yılların sonlarında geçen aslının aksine
zaman olarak
90'ların sonları söz konusu bu versiyonda.
Bir de
Bernard Hermann'ın - orijinali
mono olan -
müzikleri stereo olarak yeniden kaydedilmiş.
Aslı
109, kopyası
105 dakika sürer...
|
Julliane Moore (1960 - ) Lila Crane modunda |
|
Vera Miles (1930 - ) Lila Crane rolünde |
Orijinalinde
Anthony Perkins'in hayat verdiği
Norman Bates karakterini canlandıran
Vince Vaughn selefini taklit etmeye kalkışmadan kendi
özgün Norman'ını yaratmış. Böylece -
Perkins'in Norman Bates'i düşünüldüğünde - çok da
mantıklı davranmış,
tuzağa düşmemiş...
Lila Crane rolündeki
Julliane Moore inişli çıkışlı oyunculuk becerisiyle
vasat üzeri bir görüntü çizmiş.
Her zaman çok beğendiğim
William H. Macy (1950 - ) - hatırlayınız,
Fargo(1996)'nun
Jerry Lundegard'ı -
Dedektif Milton Arbogast'ı mükemmel oynamış.
Aslından (
Sidney Lumet imzalı 12 Öfkeli Adam(1957)'da da rol almış olan
Martin Balsam (1919 - 1996)) da iyi
Mr. Macy...
Viggo Mortensen, Lila Crane'nin sevgilisi
Samuel Sam Loomis rolünde
idare etmiş fakat
Anne Heche kız kardeş
Marion Crane rolünde epey
sırıtmış.
|
Norman Bates'ler göz göze:Anthony Perkins (1932 - 1992) vs Vince Vaughn (1970 - ) |
Gelelim esas meselemize:
"Ne gerek vardı şimdi durup dururken böyle bir şeye?"
"Hitchcock'un kemikleri sızlamıştır mezarında."
"Ne kadar anlamsız"
... gibisinden söylenmeye başladığınızı duyar gibiyim.
|
endişeli Gus van Sant (1952 - ) |
Film de zaten genel olarak
benzer hatta çok daha
beter eleştiriler almış (imdb notu: 4.6).
Sonunda Gus van Sant bile bu sinemasal deneyinin -
ancak - hiçbir filmin birebir kopyasının çekilemeyeceğine dair
bir kanıt olabileceğini samimiyetle itiraf etmiş.
Hollywood öncülüğünde - arada bir - bazı klasikler yeniden çekilmiştir, çekilir, çekilecektir de...
Lakin
Psycho örneğinde benim bildiğim kadarıyla bir film ilk kez birebir kopyalanmaya çalışılmış.
Gus van Sant bu projesinde belli ki
imkansızın altına
imzasını atmış...
|
gizemli Alfred Hitchcock (1899 - 1980) |
Alfred Usta yaşasaydı ne derdi bilemem ama ben bu türden girişimlere ne soğuk bakarım ne de sıcak;
en kötüsünden eski kuşak filmlerin/sinemacıların yeni nesillere tanıtılması -
eskilere de hatırlatılması - açısından önem arz ettiğini söyleyebilirim bu türden örneklerin.
Ön yargıları bir kenara bırakıp -
benim gibi - orijinaliyle kıyaslama yapmadan izlendiğinde bambaşka tatlar alınabilir
kopyasından da pek ala bir filmin...
Çakma Psycho'yu iki kez izledim. Bildiğin Sapık renklenmiş, tazelenmiş...
Gus van Sant'ı cesaretinden dolayı tebrik etmek lazım.
Alfred Amcam yan gözle beni süzerek bir an kayıverdi gözüm önünden sanki piposuyla
cameo misali...
Ürperdim birden...
Esen K.